İslam Üzerine

Allah’ın rahmeti üzerinize olsun!

Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Sizi bıraktığım din apaçıktır; gecesi gündüzü gibi aydınlıktır. Ondan, yalnızca helake gidecek olan kimse sapar.” (İbn Mace, Mukaddime, 7) ve “Size bir şey emrettiğimde, gücünüz yettiğince yerine getirin. Sizi bir şeyden nehyettiğimde ondan tamamen uzak durun.” (Buhari, İ’tisam, 2) Bu sözler, Allah’ın gönderdiği dinin saflığını koruma gerekliliğini ve insanların buna müdahale etmemesi gerektiğini açıkça ifade eder.

Kur’an-ı Kerim’de Allah şöyle buyurur: “Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim.” (Maide Suresi, 3) ve “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, ayrılığa düşmeyin.” (Ali İmran Suresi, 103) Bu ayetler, İslam’ın tamamlanmış olduğunu ve başka bir yola sapmamak gerektiğini vurgular. Mezhepler, tarikatlar veya modern yorumlarla dinin özüne eklemeler yapmak ya da onu esnetmek, bu ilahi tamamlanmışlık ilkesine aykırıdır.

Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, her zaman Allah’ın mesajını olduğu gibi aktarmış, ne bir ekleme yapmış ne de çıkarma. O şöyle buyurmuştur: “Benden sonra dininizde yeni şeyler türeteceksiniz. Dikkat edin, her türetme bidattir ve her bidat sapıklıktır.” (Nesai, İdeyn, 22) Bu, İslam’a sonradan eklemeler yapmanın veya insan yorumlarını Allah’ın kelamının önüne geçirmeye çalışmanın açık bir şekilde reddedildiğini gösterir.

Hz. Muhammed’in getirdiği İslam, sadece bireyler için değil, toplumlar için de rahmettir: “Ben, rahmet peygamberi olarak gönderildim.” (Müslim, Birr ve Sıla, 87) O halde, dinin asıl amacı olan rahmet ve rehberliği gölgeleyecek her türlü alternatif yol, bu rahmeti zayıflatır.

Hakikatte, saf İslam, Hz. Muhammed’in sallallahu aleyhi ve sellem tebliğ ettiği İslam’dır. Ona eklemeler yapmak, insan yapımı yorumlarla dini bulandırmak ya da modern anlayışlarla esnetmek, Alternatif İslam olarak tanımlanabilir. Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, bize eksiksiz ve ilahi bir sistem getirmiştir. O, bu konuda şöyle buyurmuştur: “Ben size, ancak bana vahyedileni bildiriyorum.” (Ahkaf Suresi, 9) Bu söz, İslam’ın saflığını korumak ve hiçbir insanın Allah’ın dinine müdahale etmemesi gerektiğini kesin bir şekilde ifade eder. Dolayısıyla, İslam’ı her zaman Hz. Muhammed’in bize tebliğ ettiği gibi, Kur’an ve sünnet merkezinde yaşamak esastır. Üzerine bir şey eklemek veya özünden uzaklaştırmak, bu dini zayıflatır ve hakikate zarar verir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir